Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Dairasi Başkanlığı, anne ve babası veya yakınları tarafından nerede olduğu bilinmeyen, akibetinden endişe duyulan, evini izinsiz terk eden veya evden ayrılırken izin almış olsa bile geri dönmeyen 18 yaşından küçük çocukları kayıp çocuk olarak kabul etmekte ve bu kişiler için mutlaka polise kayıp müracaatının yapılmış olmasını istemektedir.
Çocuğu kaybolan aileler muhakkak ki kendi çevresinde ve kendi çabaları ile çocuklarını arayacaklardır ama polise de gerekli bütün bilgileri vererek onların da çalışmalarını kolaylaştırmak zorundadırlar. Ülkemizde çocuklar en çok eğlence ve macera amaçlı olarak ya da aile içi huzursuzluk ve aile içi şiddet yüzünden kaybolmaktadır. Polis kayıtlarına göre bu çocukların yüzde 70’i evden kaçarken, yüzde 30’u barındıkları kurumlardan kaçmışlardır. Ancak polise kayıp başvurusu yapılan çocukların yüzde 98’i bulunmuştur.
Kayıp çocuk sayısı ülkemizde gittikçe artmaktadır. Emniyet Müdürlüğü kayıtlarına göre 2005 ile 2010 yılları arasında kayıtlara geçen kayıp çocuk bildirimlerinin sayısı 29 binin üzerindedir. Bunların önemli bir kısmı bulunmuştur, ancak 1500 civarında çocuk hala kayıptır. Aynı dönem için Jandarma Komutanlığı kayıtlarına geçen 3000 civarında kayıp çocuk bildirimi bulunmaktadır. Bunların da 300’ü hala aranmaktadır.
Çocukların bir geceyi bile kayıp olarak geçirmeleri, onların fiziksel ve ruhsal gelişimi açısından son derece sakıncalıdır. Geleceklerini etklieyecek bu olaylarla karşılaşmamak en doğrusudur. Çünkü kaçırılan bu çocukların bir kısmı fiziksel şiddete veya cinsel tacize maruz kalmakta, bir kısmı ise öldürülmektedir.
Amerika’da yapılan araştırmalara göre, çocuk kaçırma olaylarında bu işi yapan kişiler, yüzde 75 civarında, çocukları tanıyan kişilerdir. Bu kişiler aile içinden veya arkadaş çevresinden kimselerdir. Yani çocuk, güvendiği kişiler tarafından kaçırılmaktadır. Yine birçok kaçırılma olayına bakıldığında, kaçırılma olaylarının büyük bir kısmı, çocukların yalnız bırakılması yüzündendir.
Bütün uyarılara rağmen ve alınan güvenlik önlemlerine rağmen yine de çocuk kaçırma olayları hergün yaşanmaktadır. Sadece küçük çocuklar değil gençlerin de farklı yollara çekilerek, kötü alışkanlıklar kazandırılarak kandırıldıkları olmuyor değil.
Kaçırılan çocukların bulunması için emniyet güçleri gereken çabayı göstermektedir ancak öylesine organize suç örgütleri bulunmaktadır ki sonuç almak her zaman kolay olmamaktadır. Sivil toplum kuruluşları da zaman zaman kayıp çocukların bulunması için çalışmalar yapmaktadır. Ama bu çalışmalar da beklenen yararı sağlamaktan uzaktır.
Bu nedenle bir yandan da özel araştırma kuruluşları ya da özel dedektiflik bürolarından yardım almak doğru bir yöntem olmaktadır. Aynı zamanda çocuk psikolojisi ve pedagoji konusunda eğitimli olan araştırma görevlileri, yeri geldiğinde emniyet teşkilatı üzerinde ve sivil toplum kuruluşları üzerinde de baskı uygulayarak daha hızlı sonuç alabilmektediler. Sistematik ve yoğun olarak yapılan çalışmalar sayesinde çok kısa sürede çember daraltılmakta ve kaçırılan çocuğunu izine ulaşılmaktadır.
Herşey çocuğun kaçırılmasından sonra geçecek süreye bağlıdır. Özel araştırma kuruluşları ve dedektiflik bürolarına ne kadar erken başvurulursa, bu yönde alınacak yol kısalacaktır. Aksi halde zaman geçtikçe bakılması ve uğraşılması gereken işler de artacaktır.
Çeşitli nedenlerle çocuk kaçırma olayları ile ilgili olarak toplanan veriler olayın boyutlarını ve özelliklerini tam olarak değerlendirmeye izin vermemektedir. Yasal düzenlemelerde de kayıp çocuk kavramı tam olarak yerine oturmuş değildir. Resmi kuruluşların her biri kayıp çocuk tanımını farklı yapmaktadır. Bu yüzden de kayıp çocuk konusunda farklı tanım ve uygulamalar ile karşılaşılmaktadır.
Hukuki hizmetler ve danışmanlık konusunda bilmek istediklerini şirketimize gelerek öğrenebilirsiniz. Hem bu hizmetlerin geneli hakkında, hem de kayıp çocuklar konusunda daha geniş bilgi alabilirsiniz. Şirketimizde bulunan deneyimli ve eğitimli araştırma görevlileri sayesinde kısa sürede sonuca ulaşılmaktadır.