Adalet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, 2002 yılında açılan boşanma davalarının sayısı 153 bin civarındayken, bu sayı 2012 yılında 191 bine yaklaşmış durumda. Yani son on yıl içinde boşanma davalarında sayıca ciddi bir artış gözlenmiştir.
2014 yılında sadece başkent Ankara’da yirmi bine yakın boşanma davası görülmüş ve bu davalarda 13 bin civarında çiftin evlilik birliğinin sona erdirilmesine karar verilmiştir. Boşanan çiftlerin 13 bine yakınının boşanma gerekçesi, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır. Kalanının gerekçeleri ise zina, hayata kast, çok kötü ve onur kırıcı davranışlar ve eşi terketme gibi diğer boşanma sebepleri olmuştur. 2013 yılında da Ankara’da 13 bin civarında çift boşanmıştı. Gerçi 2014 yılında çok az da olsa boşanan çift sayısında bir gerileme olmuştur ama bu gerileme fazla dikkate değer değildir.
İstatistikler genel olarak, çiftlerin hayat görüşlerindeki farklılıklar yüzünden ayrılmak istediklerini ortaya koymaktadır. Bu sonuç fazla gerçeği yansıtmamaktadır. Yasada evlilik birliğinin temelinden sarsılması çok genel bir gerekçe olarak yer almıştır. Boşanma taleplerinin gerisinde yatan asıl gerekçe aldatma, zina, hayata kast, akıl hastalığı ya da suç işleme gibi çok özel nedenlere dayansa da genelde bu maddelere dayanılarak dava açılmamakta veya dava açılsa bile iddiaların ispatlanmasında yaşanan sıkıntılar yüzünden yukarıdaki genel gerekçeye sığınılmaktadır.
Bu arada birbirleri ile anlaşarak ayrılmaya karar veren çiftlerde bile evlilik birliği temelinden sarsıldığı için boşanma davası açılmaktadır. Böyle olunca yukarıda açıklanan istatistik, gerçeği yansıtmış olmamaktadır. Gerçekte boşanan çiftlerin hemen hemen yarısı, eşlerin zina yapması veya eşini aldatması yüzünden açılmaktadır.
Bu kadar fazla boşanma davasının açılması doğal olarak dava aralarındaki süreyi de uzatmaktadır. Böyle olunca bir iki celsede kapanabilecek davalar bir takım nenelerle, ama asıl önemlisi kanıt yetersizliği yüzünden uzayıp gitmektedir.
İşte bu noktada özel dedektiflik firmalarının ve özel araştırma kuruluşlarının verdikleri eş takibi veya aldatılma takibi hizmetleri öne çıkmaktadır. Bu firmalarda görev yapan ve konusunda uzman olan özel dedektifler ve özel araştırma görevlileri uyguladıkları yöntemler ve kullandıkları son teknolojiye uygun ekipmanlarla, kısa sürede ve güvenilir kanıtlar elde etmektedir. Eğer elde edilen bu bulgular Anayasa’nın ve diğer yasal düzenlemelerin esasları doğrultusunda elde edilmişlerse, mahkemeler tarafından yeterli kanıt olarak kabul edilmektedir. Böyle olduğu için de hakimlerin karar verme süreci kısalmakta ve uzayıp giden dava marartonlarının önünde geçilmiş olmaktadır.
Özel dedektiflik büroları bu konuda oldukça deneyimlidir ve başarılı sonuçlar almaktadır. Şirketimiz Sherlock Holmes Özel Dedektiflik ve Araştırma firmasında da konusunda deneyimli ve uzman elemanlar bulunmaktadır. Üstelik şirketimiz güçlü bir teknolojik altyapıya sahiptir. Şirketimizde görev yapan özel dedektifler faaliyetleri sırasında yasaların suç kabul ettiği hiçbir yöntemi uygulamaz ve mahkemelerin geçerli kabul etmeyeceği yöntemlerle hiçbir kanıt toplamaz. Bu nedenle uzayıp giden davalar yüzünden boşanamıyorsanız, hemen şirketimizden destek almalısınız.