Yapılan yabancı kaynaklı araştırmalar şu gerçeği ortaya çıkarmıştır: insanın kendine zarar veren davranışlar sergilemesi genellikle ergenlik döneminde olmaktadır. Bu dönemde ağırlıklı olarak 12 ile 15 yaş arasındaki çocuklar bu tür davranışlarda bulunmaktadır. Ülkemizde de durum pek farklı değildir. Genel olarak ergenlik döneminde başlayan bu kendine zarar verme davranışları zaman içinde büyük oranda artmaktadır.
Ülkemizde İstanbul’da lise öğrencileri arasında, kendine zarar veren davranışlar konusunda yapılan bir araştırmada, bu oran yüzde 21 çıkmıştır. Yani her yüz lise öğrencisinde 21’i kendine zarar vermektedir. Bu çalışmada kız ve erkek öğrenciler arasında bir fark izlenmemiştir. İşin aslına bakılırsa bu oran oldukça yüksek kabul edilmelidir. Ancak bu araştırma, kendine zarar veren davranışların ülkemizde de ergenler arasında ne kadar yaygın olduğunun bir kanıtıdır.
Ergenlik dönemindeki bu çocuklar, ruhsal bazı problemler yüzünden veya yaşadıkları boşluk duygusundan ya da gerçekçi olmayan duygulardan uzaklaşmak, duygusal acıların üstesinden gelmek veya rahatlayabilmek adına kendilerine zarar vermektedir. Duygularını ve düşüncelerini ifade etmekte güçlük çeken çocuklar, fiziksel rahatsızlıklarını, duygusal sıkıntılarını, çektikleri acıları veya kendilerine olan güvensizliklerini kendilerine zarar vermek suretiyle açığa vurmaktadır. Kısaca sıkıntı yaratan duygularla baş edemeyen ve yaşadığı problemleri çözemeyen çocuklarda bu tür davranışlar daha fazla gözlenmektedir.
Bazı çocuklar sadece dikkat çekmek için kendilerine zarar verirler. Bu çocuklara mutlaka zaman ayırmak, ilgi göstermek ve destek olmak gerekir. Kendine zarar vermek bir anlamda çılgınlık işareti kabul edilebilir. Kendine zarar veren bu çocuklar başkaları için değil en başta kendileri için tehlikelidir. Çünkü duyduğu öfkeyi kendisine yöneltmiştir.
Kendilerine zarar veren çocuklar, kolayca sigara ve alkole alışabilirler, uyuşturucu bağımlısı olabilirler, çetelere karışıp etraftaki insanlara korku saçabilirler. Bu zararların sınırı yok. O nedenle çocukların, özellikle ergenlik dönemindeki çocukların sıkı takip edilmesi gerekiyor. Anne ve baba, her ikisi de çalışıyorsa, bunu yapmak kolay değil elbette. Bu noktada uzman kişilerden destek alınması gerekir.
Özel dedektiflik büroları ve özel araştırma kuruluşları bu konuda ailelere destek olmak üzere, çocuk takibi, öğrenci takibi, çocuk arkadaşlarının takibi veya kötü alışkanlıkların takibi gibi takip ve araştırma hizmetleri vermektedir. Bu çalışmalardan beklenen, çocukların erken yaşlarda kötü arkadaşlıklar kurması ve kötü alışkanlıklar edinmesinin önüne geçilmesidir. Zamanında farkedilen yanlışlar için alınacak önlemler, ileride telafi edilmez zararlar ile karşı karşıya kalınmasını önleyecektir.
Şirketimiz Sherlock Holmes Özel Dedektiflik ve Araştırma firması kadrosunda, bu konuda deneyimli ve uzman özel dedektifler ve özel araştırma görevlileri bulunmaktadır. Çocukların kendilerine verdikleri zararlar konusunda daha fazla bilgi almak, hatta bu yönde bir hizmet talep etmek için vakit kaybetmeden şirketimiz yönetici ve çalışanlarına müracaat etmelisiniz. Çocuklar geleceğimizdir ve onları ne kadar sağlıklı ve bilinçli yetiştirirsek geleceğimiz o kadar güvenli olacaktır.