Özel dedektiflik mesleğinde bilgilerin korunması ve gizli tutulması en temel ilkedir. Özel dedektiflik hizmetlerinin olmazsa olmaz ilkesi, bilgi ve belgelerin üçüncü kişiler ile hiçbir şekilde ve hiçbir nedenle paylaşılmamasıdır.
İşlerini profesyonel olarak yapan, bu mesleğin gelişmesine önem veren ve faaliyetlerini sorumluluk duygusu ile gerçekleştiren özel dedektiflik firmaları ve özel araştırma kuruluşlarının, kişi ve kuruluşlardan herhangi bir hizmet talebi aldıklarında ilk yaptıkları iş, bir sözleşme hazırlamaktır. Talep edilen hizmetin tanımı ve koşulları üzerinde her iki tarafın da mutabık kalması açısından bu sözleşmenin yararı çok fazladır. Ama asıl önemlisi bu sözleşmenin gizlilik taahhüdü içeren maddesidir.
Gizlilik taahhüdü esas olarak şu bilgileri kapsamaktadır:
Bu açıklanan bilgi ve belgeler hizmet talep eden kişi veya kuruluş ile özel dedektiflik firması arasında kalır ve üçüncü kişilere açıklanmaz.
Ancak sözleşme ile taahhüt edilen bu gizlilik ilkesinin bir tek istisnası vardır. Özel dedektifler ve özel araştırma görevlileri, takip ve araştırma hizmetleri sırasında bir suç işlendiğini farkederlerse bu durumu devletin resmi güvenlik birimlerine duyurmak zorundadırlar. Bu nokta kamu güvenliği ile ilgildir ve gizlilik taahhüdünün dışındadır.
Uluslararası Özel Dedektif Dernekleri Federasyonu tarafından açıklanan özel dedektiflik mesleğinin on temel ilkesinden biri, bilgi ve belgelerin gizli tutulmasına önem vermektir. Ülkemizde 2006 yılında kurulan Özel Dedektifler, Danışmanlar ve Araştırmacılar Derneği de kuruluşunun hemen arkasından Dedektiflik Mesleği Etik Kurallar ve Çalışma Yönetmeliği’ni hazırlamıştır. Bütün özel dedektiflik firmalarının ve özel araştırma kuruluşlarının uymaya çalıştıkları bu yönetmelik, Federasyon tarafından yayınlanan temel ilkeler doğrultusunda hazırlanmıştır.
Söz konusu yönetmelikte üyelerin mesleki sorumlulukları kapsamında şu ifadeler yer almaktadır: