Museviliğin din kitabı Tevrat’ta şu şekilde ayetler vardır: Bir evlilik ilişkisinde herkesin gözünde saygın olun, evlilik ilişkinize leke sürmeyin. Başarılı bir evlilik ilişkisi için eşe tam bir bağlılık duymak gerekir. Demek ki sadakat konusu günümüzden binlerce yıl önce bile konuşulan bir konuymuş. Aslında insanlık tarihi ile eş bile denebilir.
Sadakat eşe içten bağlılığı ifade eder. Birçok mutlu evliliğin sırrı buradadır. Eşe duyulan güven ve bağlılık, mutluluk ve huzuru da beraberinde getirir. Ama sadakatsizlik yani sadık olamamak, eşe bağlı olamamak demektir ve bu durum evliliği derinden etkiler. Sadakatsizlik duygusal ya da fiziksel olabilir. Eşlerden birinin bir başkası ile birlikte olması fiziksel sadakatsizliktir. Bir başkasından hoşlanması, ona aşık olması, bir cinsel birliktelik yaşanmasa da sadakatsizlik anlamında gelir. Eşlerden biri genelde evliliğinde ters giden bir şeyler ya da eksik kalan bir şeyler olması durumunda bir başkasına yönelebilir. Bu eksikleri bir başkası ile tamamlamaya çalışıyor olabilir. Ama bu süreçte kendi evlilik ilişkisi de devam etmektedir. Bu durum hem erkeklerde hem de bayanlarda görülebilir.
Amerika’da yapılan bilimsel bir çalışma, bazı insanların eşlerine sadık kalamamalarının genetik olduğunu ortaya çıkarmış. Belli bir gen taşıyan kişilerin kaçamak yapma ihtimali, diğerlerine göre iki kat daha yüksek çıkmış.
Bir başka araştırmada ise kişilik özellikleri ile aldatma olayı arasında bir bağlantı tespit edilmiştir. Örneğin aldatmaya yatkın olan kişiler, açık fikirli, yeni şeyler denemeye açık, dışa dönük, duygusal olarak düzensiz, dürtülerini kontrol edemeyen ve ahlaki değerlere fazla önem vermeyen kişiler oluyor. Bunun yanında özgüveni eksik, egosu düşük, kendini kanıtlamaya çalışan kişiler de aldatmaya daha yatkın oluyor.
Aldatmanın bir başka nedeni, yaşam koşullarında ortaya çıkan değişiklikler de olabilir. Yaşamda stres yaratan emeklilik, işten ayrılma, yaşlanma, maddi durumlardaki değişim gibi olaylarda da kişi kendini kanıtlamak ve kontrolu ele alabilmek için aldatabiliyor.
Kısaca eğer bir eğilimleri varsa eşlerin birbirlerini aldatmaları için her zaman bir neden vardır. Ancak bir de kıskançlık olgusu var. Gerçekten ortada bir aldatma durumu var mı, yoksa kıskançlık duyguları yüzünden diğer eş gereğinden fazla mı şüpheye düşüyor? Kıskançlık bir dereceye kadar kabul edilebilir, hatta evlilik ilişkisini canlı tutan bir faktördür. Ancak ölçüsü kaçtığı zaman evlilik ilişkisine zarar vermeye başlar.
İşte bu gerekçe ile sadece şüphe üzerine yapılan eş takibi taleplerini özel dedektiflik firmaları kabul etmezler. Şirketimiz Sherlock Holmes Özel Dedektiflik ve Araştırma firması da bu konuda hassaslık göstermektedir. Eş takibi hizmeti sadece, mahkemeye intikal etmiş boşanma süreçlerinde ya da evlilik kurumunu kurtaracak bir yarar görülüyorsa verilmektedir. Aksi halde eşlerden birinin belki de kıskançlık duyguları yüzünden eşinden şüphelendiği durumlarda eş takibi veya aldatılma takibi hizmeti etik bulunmamaktadır.
